Sepetim (0) Toplam: 0,00TL

Sahaf Terimleri Sözlüğü

Cilt: Kitap formlarının dikilip kaplanmış biçimi, eski yazma ciltleri. Alt ve üst “kapak”lar, arka kalınlığı örten “sırt”, ön tarafı örten “miklâpsertap” olarak dört parçadır.

 

Cilt bezemesi: Cilt kapakları ile miklâp üzerine “gömme” ve “yazma” yöntemleriyle işlenen yaldızlı “şemse”, “yıldız”, “köşe” denen desenlerdir. Kaplara uygulanan şekil ve nakışlara, tür ve üslûplara göre “ebru”, “zerduva”, “kumaş”, “lak” veya “deri” denir.

 

Cönk: Çoğunca halk ozanlarından deyiş, koşma, ilahi, destan vb. manzumelerin, kimi dua ve notların yazıldığı, ensiz ve uzunca kâğıtların dikilmesiyle meydana getirilen, koyunda taşınan defter-kitap.

 

Dağarca: Ephemera sözcüğünün Türkçe karşılığı.

 

Deri: Kitap ciltlerinde kullanılan, özel olarak işlenip renklendirilmiş deriler “kafa”, “sırt”, “etek” diye adlandırılır ki pek çok farklı türde deri mevcuttur: meşin, sahtiyan, keçi derisi ve rak.

 

Divan: Eski şairlerin münacat, nat, kaside, gazel, murabba, beyit tarz ve türlerinde şiirlerinin sırasıyla yazıldığı yazma veya basma kitap. Kafiye düzenine göre ve kapsamlı olanlarına “mürettep divan”, az sayıda şiir içerenlerine “divançe” denir.

 

Efemera/Ephemera:  Koleksiyon değeri olan her türlü belge ve obje.

 

El yazması: Bir yazar veya şairin özgün yapıtının, hattat denen yazı ustası tarafından özel mürekkep, kamış kalem ve kâğıt kullanılarak aynen yazılmış kopyası. Yazma kitap.

 

Ketebe: Hat sanatının nesih, sülüs gibi “kalem” denen yazı tarzlarından biriyle yazılmış el yazması kitapların son sayfasındaki hattat künyesi.

 

Kitap kurdu: Sürekli kitap alan ve okuyan kimse.

 

Kümmi kitap: Eni dar, boyu uzun kitaplara verilen ad.

 

Küp kapağı: Oldukça kalın, içeriği önemsiz kitap.

 

Mecmua-i eş’ak: Divan şairlerinden seçilen gazel, kaside, kıta, beyit ve mısraların yazıldığı el yazması şiir antolojisi.

 

Mihrabiye: Yazma kitapların ilk sağ sayfasının yukarısına yaldızla ve boyalarla yapılan üçgenimsi desen.

 

Miklâp: Kitap cildinin sol kapağı dış kenarına bâğlı üçgen parçası, kitabın arasına girebilen yarım kapak.

 

Minyatür: El yazması kitaplarda kimi sayfalara, nakkaş denen ressamlar tarafından özel boyalarla yapılan perspektifsiz nakış-resim.

 

Mukavva: Kâğıtların üst üste yapıştırılıp preslenmesiyle elde edilen sert ve sağlam cilt kapağı.

 

Mücellit: Yazma kitaplara, türüne ve niceliğine uygun üslûpta cilt yapan sanatkâr. Saray kitaplarını ciltleyen ustalara mücellitbaşı denirdi.

 

Okra: Ciltlerdeki kurt yenikleri.

 

Raf bekçisi: Kolay kolay satılmayan yayın.

 

Reddade: Yazma kitaplarda sayfa sıralaması. “Ayak”da deniz. Bu sıralama, her sağ sayfanın alt sol köşesine sol sayfanın ilk satırındaki ilk sözcük yazılarak yapılırdı.

 

Sefinetü’l-vüzera: Veziriazamların özgeçmişlerinin yazıldığı biyografya katalogu. Sözcük anlamı “vezirler gemisi”dir.

 

Serendipity: Bir güzeli ararken bir başkasına ulaşmak.

 

Şemse: Yazma kitap kapağının ortasına baskı yöntemiyle ve yaldızla yapılan oval, ışınlı desen.

 

Şiraze: Ciltleme dikişi sırasında kitap sırtının iki yan kenarında oluşturulan ibrişim bağlama örgüsü

 

Tam takım: Sayıları ya da ciltleri eksiksiz dergi, gazete ya da kitap.

 

Tezkire: Ünlü kişilerin özgeçmişlerinin ve eserlerinden örneklerin yazıldığı el yazması antoloji.

 

Tuğla gibi: Çok kalın kitap

 

Yorgun: Cildi dağılmak üzere olan veya fazla kullanılmış gibi duran kitap.

 

Zencerek: El yazması kitapların sayfa kenarlarına zincir halkaları şeklinde yapılan çerçeve, örgen. Kenar zencereği de denir.



Kapat