Sepetim (0) Toplam: 0,00TL

Kaybolan Bir Kutlama Ritüeli ve İletişim Aracı Olarak Kartpostal 2.Bölüm

Kaybolan Bir Kutlama Ritüeli ve İletişim Aracı Olarak Kartpostal 2.Bölüm

 

6.1.2. Üzerindeki Görsel Malzemeye Göre Kartpostal Türleri

Postcard Types According to its Visual Material

6.1.2.1. Manzara (Panorama) Kartları (View Cards)

Bu kartlar, şehrin panoramasını yansıtan görsel malzemeye sahip oldukları gibi, bugün zaman içinde değişen ya da tamamen ortadan kalkan binalara, caddelere, anıtlara ilişkin görüntüler de sunarlar. Hatta bu mekânlar bugün aynı yerlerinde olsalar bile aynı görüntüye sahip olmayabilirler. Dolayısı ile bu kartların büyük çoğunluğu bugün tarihi bir belge niteliği taşırlar. Aşağıda yer alan örneklerde Beyazıt Meydanı – İstanbul‘un 1900‘lü yılların başlarından itibaren geçirdiği değişim, dönüşüm, kartpostallar aracılığı ile yansıtılmıştır.

Beyazıt Meydanı (1900‘ler) Beyazıt Meydanı (1909) Beyazıt Meydanı 1930‘lar.

Beyazıt Meydanı 1950‘ler Beyazıt Meydanı 1960‘lar Beyazıt Meydanı 2000‘ler

Şekil 19. Beyazıt Meydanı manzara kart örnekleri

6.1.2.2. Tebrik Kartları (Greeting Cards)

Bu kartlar, insanların yeni yıl, dini bayramlar ya da doğum günü gibi özel günlerde duygularını paylaşmak için birbirlerine yolladıkları kartlardır. Kartın ön yüzünde amaca uygun görsel malzeme yer alır.

Şekil 20. Tebrik kartı örnekleri

(Figure 20. Samples of greeting cards)

6.1.2.3. Tarihi Kartlar (Historical Cards)

Bu kartlar savaş, geçit töreni, siyasi olaylar gibi önemli bazı tarihi olaylar için basılırlar. Günümüzde bu tür kartların basımı çok nadir görülmektedir.

(1) Yıldız Sarayında Cuma Merasimi

(2) Jön Türk İhtilali ve Kanun-i Esasi Hatıra Kartpostalı

(3) Birinci Dünya Savaşı Cihat Fetvası Kartı (Almanca)

(4) Türk-İtalyan İttifak Kartı

(5) Kurtuluş Savaşı (Sakarya Geçilmez) Hatıra Kartpostalı

(6) İkinci Dünya Savaşı İttifak Kartı (ABD-Birleşik Krallık- Fransa)

Şekil 21. Tarihi kart örnekleri

6.1.2.4. Sanatsal Kartlar (Artistic Cards)

Bu kartlar ünlü ressamlar tarafından özel olarak üretilen kartlardır. Bugün ressamın yaşadığı döneme bağlı olarak bu tür kartların nadir olarak bulunuyor olunuşu, bu kartların koleksiyoncular için oldukça popüler hale gelmesine neden olmuştur.

İngiliz Süvariler Cepheye Giderken (ön ve arka yüzü)

Şekil 22. Sanatsal kart örneği (Art Nouveau)

(Figure 22. Sample of artistic card) (Art Nouveau)

6.2. Türkiye’de Kartpostalın Ortaya Çıkışı ve Gelişimi

(Emergence and Development of Postcards in Turkey)

Osmanlı İmparatorluğu‘nda kartpostalın yaygınlaşması ise Avusturyalı Max Fruchterman‘ın (1852-1918) ilk kartpostal serisini 1895 yılında Breslau‘da Emil Pingau matbaasında İstanbul ile ilgili kartpostallar bastırmaya karar vermesi ile başlamıştır. Fruchterman‘ın almış olduğu bu karar, 19. yüzyılın sonlarındaki Osmanlı İmparatorluğu için iletişim ve teknoloji alanındaki gelişmelerin sınırlı ve yavaş olduğu bir dönemde, baskı tekniği ve görselliğin ön plana çıkmasına neden olmuştur. Dolayısı ile fotoğrafın pahalı olduğu ve genellikle saray erkânı, diplomatlar, zengin çevreler vb. sınırlı sayıda kişi tarafından talep gördüğü bir dönemde, ―photo chromolytographie‖2 tekniği ile basılan kartpostalların halkın ulaşabildikleri nesneler haline getirilmesi önemli bir gelişme olarak nitelendirilebilir. ―Görsel malzemesini Abdullah Fréres, Apollon Berggren, Gülmez Fréres, Hougas, Jean Weinberg, M. Iranian gibi İstanbul‘un ünlü fotoğrafçılarından sağlayan Fruchtermann, neredeyse İstanbul‘un tüm semtlerini gösteren kartlar bastığı gibi Anadolu kentleriyle de ilgili pek çok kart yayımlamıştır‖ (Eken, 2010: 561). Dönemin sayılı iletişim araçlarından biri olan bu kartpostallar, kullanıldığı zaman dilimini, sosyal ve kültürel özellikleri, kâğıt ve baskı kalitesini ‗fotoğraf çerçevesinde‘ yansıtmıştır.

Max Fruchterman‘ın kartpostalları genel olarak ele alındığında; bu kartpostallarda farklı kültürel kimliklere sahip insan portrelerinin, günlük yaşamın, meslek erbaplarının, mekânsal imgelerin ve siyasal olayların kullanılması sonucunda ortaya çıkan ürünlerin Batı‘nın Doğu‘yu algılama biçiminin tipik birer örnekleri olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Nitekim söz konusu bu kartpostalların konularına baktığımız zaman önemli bir bölümünde İstanbul manzaralarının ve anıtlarının, çeşitli meslek erbaplarına ait görsel malzemelerin (hamallar, sakalar, sokak berberleri, şekerciler,

2 Photo chromolytographie (Foto kromolitografi): 19. yüzyıl başında keşfedilen ve önceleri çoğaltılabildiği için sanat olup olmadı tartışmaları yaşamış olan bir tür renkli taşbaskı tekniğidir. 1930‘larda ofset baskı gelişmeden önceki dönemde reklam materyalleri yalnızca kromolitografi tekniği kullanılarak üretilebilirdi.

ciğerciler, börekçiler, tenekeciler, tulumbacılar, zerzevatçılar vb.) kartpostallarda yer aldığı görülür (Eken, 2010: 562).

Misvakçı Sucu Kömür Hamalı Aşureci Süngerci

Seyyar Kasap Kavuncu ve Sucu Tavşan Satıcısı

  

Bakkal Manda Sürücüsü Yangın Gözcüsü

Şekil 23. Max Fruchtermann kartpostal örnekleri (Meslekler)

(Figure 23. Samples of Max Fruchtermann post cards) (Occupations)

Bu kartpostallara bakıldığında Osmanlı toplumunun daha çok oryantalist bir bakış açısı ile ele alındığı ve söz konusu kartpostalların turistler düşünülerek hazırlanmış olabileceğini öne sürmek yanlış olmayacaktır. Ancak Max Fruchtermann, Bon Marche, Salute de Constantinople, A.Zellich, J.Ludvigsohn, E.F.Rochat, MJC, Römmler Jonas Dresden, Horticole de Therapia gibi kurumların editörleri dönemin belli başlı siyasi ve askeri olaylarına ait görüntüleri de konu olarak kullanmışlardır: II. Meşrutiyetin ilanı, 31 Mart Vakası ve Hareket Ordusunun İstanbul‘a gelişi gibi olaylara ilişkin pek çok kart basılmıştır.

Max Fruchtermann Kartpostalları (Sandalcı, 2000) adlı eserde belli başlı editörlerin yayımladığı kartların ana hatları ile ilgili olarak şu bilgilere de yer verilmektedir: ―Fruchtermann: İstanbul kartpostalları, olaylar, Osmanlı kıyafetleri, padişahlar, suluboya İstanbul resimleri, Sultan Reşad‘ın Eyüp‘e gidişi vs. seriler; Au Bon Marché: renkli ipek İstanbul, renkli ipek St. Joseph, II. Meşrutiyetin ilanı ve İstanbul serileri; Salut de Constantinople: İstanbul‘la ilgili en büyük kartpostal grubundan biridir. Değişik yöreler, ilginç kıyafetler, İstanbul‘da askerler ve askerlerin gündelik yaşamını gösteren seriler yayımlamıştır. A. Zellich: Kabartma fantezi kartpostalları ile dikkat çeker. J. Ludwingsohn: Oldukça fazla sayıda ve türde kartpostallar basan bir firmadır. E. F. Rochat: İstanbul sanatsal fotoğraflarını renkli olarak basmıştır. MJC: Özellikle gemi kartpostalları dikkat çeker. Ancak çok sayıda turistik fotoğraflar da yayımlamıştır. Römmler Jones Dresden: 1900 yılı öncesi kendi çekmiş olduğu fotoğraflarla bir İstanbul koleksiyonu hazırlamış ve bunları çok kaliteli bir baskı ile kartpostal serisi olarak satışa sunmuştur. Harticole de Therapia: Kartpostalları değişik bir teknikler, mavi-beyaz tonlarda ve parlak kâğıda basmıştır. (Eken, 2010: 562-563).

Bu kartpostalların tarifinde ve tasnifinde öncelikle basım tekniklerini göz önünde bulundurmak gerekir. Max Fruchtermann, Rosenberg, Ottmarr, Zeiher gibi editörler taşbaskısı tekniği ile, Zellich fantezi baskılı, Bon Marche firmasının Fransa‘da bastırdığı neobromüre ve renkli ipek kağıt serileri ve bir Alman firması tarafından basıldığı tahmin edilen goffre (kabartma) baskılı kartpostallar olduğu da söylenmelidir (eken, 2010: 563).

Öte yandan Osmanlı'daki diğer kartpostal editörleri hakkında az bilgi sahibi olmamıza rağmen, Alex J. Svoboda, Bon Marché, Ludwingsohn Frères, Römmler-Jonas, Mouradian, Rochat gibi isimlere rastlanmaktadır (http://www.obarsiv.com/dokumantasyon/fotvekart/kartpostallar.html). 1909 tarihli Şark Ticaret Yıllığı 'nın resimli kartpostallar başlıklı bölümünde, Galata'da Jacques Ludvigsohn, M. Adler, N. S. Nicolaïwitsch, Petro Michis; Pera'da A. Galanakis ve Şürekâsı, C. Valanos, G. Berggren, N. S. Nicolaïwitsch, Pierre Zakowsky, Stavro D. Drimikis; Eminönü'nde Moïse Israilovitch, Şişli'de ise Missak Arabian kartpostal editörü olarak görünmektedir. Dönemin tablo veya fotoğraflarından kartpostal üretilmesi, fotoğraf sanatçısı Berggren'in 1909 tarihli yıllıkta editörler arasında yer alması, fotoğrafçılık, resim sanatı ve kartpostal editörlüğü alanlarının birbirleriyle ne ölçüde ilişkili olduğunu göstermektedir (http://www.obarsiv.com/dokumantasyon/fotvekart/kartpostallar.html).

 Bir İletişimsel Ritüel Olarak Kartpostal Gönderme Eylemi:

Ritüel, kolektif değerlere ilişkin anlamlarla yüklü öğeleri tekrar tekrar kullanma yoluyla toplumun geleneklerini yaşatan genç bireyleri toplumun genel sosyal kuralları, bu kuralların gerektirdiği davranışlar, ortak tarih ve benzeri kültürel öğeler konusunda bilgilendiren ve şekillendiren bir davranış kalıbıdır. Bir başka deyişle ritüel, kolektif kimliğe ait çoğu değerin üretimini, aktarımını ve devamlılığını ciddiyet içinde sağlayabilme gücüne sahip olan, bu yönüyle de kolektif kimliğin inşasına hizmet eden, toplumun kültürel ifadesini bulmasına ve kültürünü aktarmasına yardımcı olan işlevsel bir alanı var etme özelliğine de sahip bir eylemler bütünüdür.

Bir eylem olarak ritüel, metodolojiye bakıldığında antropolojik olarak işlevsel yönü ve simgesel içeriği ile ele alındığı görülür. Hem ‗İşlevselci Yaklaşım‘, hem de ‗Simgeselci Yaklaşım‘ Durkheim‘ın ritüelin kolektif duygu ve sosyal bütünleşmeyi güçlendirdiğine ilişkin görüşlerine dayanır. ‗İşlevselci Yaklaşım‘a göre, ritüel sosyal tutunumun bir dışa vurumudur, bütünleştirici bir kültürleme aracıdır. Durkheimcılar‘a göre ritüel toplumu bir arada tutmak için gerekli sosyal dayanışmayı yaratır. ‗Simgeselci Yaklaşım‘a göre de ritüelde sürekli tekrar edilen, geniş bir anlamlar yelpazesine sahip, bir dizi anahtar simgesel nesne ve nitelik vardır. Bu simgelerle sosyal yapı arasında sıkı ilişkiler vardır çünkü ritüelde kullanılan simgeler ve nesneler, toplumun kolektif değerlerine gönderme yapar, kültürel yapıdan beslenirler (Marshall, 2003: 100-103). Bir başka deyişle ritüeller, hem her bir ayrıntının aynı kalması üzerine geliştirilen çabayı, yani ‗sürekliliği‘; hem de eskiden kalmış ya da yeni üretilmiş kimi davranışların yeniden düzenlenmesini yani ‗değişimi‘ içinde barındırırlar. Bu bağlamda ritüel aktarma yoluyla yerel kültüre hizmet ederken; kolektif değerlere gönderme yapan ve kültürel yapıdan beslenen ayrıntıların tekrarlanması yoluyla da özel anlamlara süreklilik kazandırır.

Bu bağlamda tebrik kartı yollama alışkanlığının, Osmanlı toplumuna Batılı bir alışkanlık olarak girmiş pek çok gelenekten biri olduğunu ve bu eylemin yukarıda ‗Simgeselci Yaklaşım‘da ifade edilmeye çalışılan simgesel niteliklerin (topluma dışarıdan gelen önemli günlerde kutlama kartı gönderme davranışının) Osmanlı toplumunun kolektif değerlerine (Ramazan-Kurban Bayramı vb.) gönderme yaptığını, bir başka deyişle ‗yeni‘ ile ‗eski‘nin harmanlanarak bir davranış kalıbı olarak ortaya çıktığını ve böylelikte toplumda değişime neden olduğunu öne sürmek yanlış olmayacaktır.

Osmanlı toplumu kartpostallarla ilk kez Avrupa‘dan İstanbul‘daki levantenlere gönderilen kartpostallar sayesinde karşılaşmıştır. Bu kartpostallar ilk dönemde Batı icadı bir davranış kalıbı olarak görülse de anlam ve estetik olarak sunmuş olduğu cazibe Avrupa‘da eğitim görmüş Osmanlı tebaası tarafından kolaylıkla benimsenmiş ve yabancı tebrik kartlarının üzerine Türkçe kutlama mesajları yazıp yollanmaya başlanmıştır.

Ramazan ve kurban bayramlarında tebrik kartı yollamak ise 20. yüzyılın başında yaygın bir âdet haline gelmiştir. O dönemde Osmanlı‘da Avrupa‘da üretilen kartların kalitesinde kartlar bulunmaması nedeni ile Avrupa ülkelerinden kart ithal edilmiş ve üzerine ‗İydiniz said olsun‘ (Bayramınız mutlu olsun) şeklinde bir sürşarjla piyasaya sürülmüştür.

Günümüze ulaşan bu bayram kartları incelendiğinde, bu kartların sadece dönemin gündelik yaşamını yansıtmakla kalmadığı aynı zamanda siyasal veya askeri büyük olaylar, topluma dayatılmaya çalışılan dönemin egemen düşüncesini de yansıttığı görülmüştür. Örneğin, Birinci Dünya Savaşı döneminde, 1915-1916 arasında, savaş ve vatanseverlik propagandasının zirveye ulaştığı bir dönemde, kartpostallarda savaş motifleri ön plana çıkartılmıştır. Osmanlı ay-yıldızının içine süslü hatla bayram dilekleri yazılmıştır. Hatta bir kartta, yalnız Osmanlı değil, müttefikleri Alman ve Avusturya bayraklarının da yer aldığı tam bir propaganda kartpostalı bile üretilmiş ve dağıtıma sokulmuştur.

Şekil 24. Birinci Dünya Savaşı İttifak kart örnekleri

 (Figure 24. Samples of World War I Alliance Cards)

Savaşın bitmesi ve cumhuriyetin kurulmasının ardından kartpostallarda kış, bahar manzaraları, çiçek, kuş, doğa motifleri, şık, genç ve güzel kadın resimleri ya da köylünün yüceltildiği bu döneme özgü köylü kadın ya da çobanlı köy görüntüleri, asker görüntüleri sıklıkla kullanılmaya başlamıştır. Öte yandan vatan ve millet öğesi de devrimci cumhuriyetin ilk yıllarında kartpostallara yansımaya başlamıştır. Bu temayı işlemek üzere kullanılan en geçerli yöntem de asker resimleri ve bayrak motifleri olmuştur.

Köylü Kadınlar Ağrı Dağı Eteklerinde Çeşme Başında Köylü Kadınlar

Köylü Kadınlar Çoban

Kahraman Türk Askeri Askeri Geçit Töreni 

Şekil 25. Cumhuriyetin ilk yılları kartpostal örnekleri

(Figure 25. Post card samples of Turkish Republic‘s first decades)

Öte yandan kartların üzerinde yer alan ve eski harflerle ‗İydiniz said olsun‘, ‗İydiniz anud olsun‘ biçimindeki tebrik ifadesi yok olmuş, yerine yazı ve dil devrimini yansıtan cümleler belirmiştir: ‗Bayramınız şen olsun!‘, ‗Bayramınızı kutlularım!‘. Cumhuriyetin ilk yıllarında ‗tebrik etmek‘ kelimesinin karşılığı olarak ‗kutlu-lamak‘ kelimesi geliştirilmiş, daha sonra ‗-lu‘ eki düşerek, ‗kutlamak‘ halini almıştır. Dildeki böyle bir evrim bile yeni kartpostallara yansıtılmıştır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında (tek parti döneminde) bayram kartlarında Atatürk'ün, daha sonra Cumhurbaşkanı İnönü‘nün resmi de kullanılmıştır. Bunlardan başka CHP'nin altı oku, sonraki yıllarda Demokrat Parti‘nin amblemi ve Celal Bayar‘ın resimleri de kartpostallara geçmiştir. Kalkınmaya önem verilen bu yıllarda fabrikalar, zırhlar, tanklar, uçaklar, üniversiteler, köprüler, limanlar da kartpostallarda bol bol kullanılmıştır.

1930‘lardan itibaren 5x9 santimetrelik küçük boyutlardaki siyah-beyaz fotoğraf kartları moda olmuştur. Ayrıca kartpostallar üzerinde yer alan şehir fotoğrafları Osmanlı döneminde başlayan ve bu dönemde de devam etmiştir. Osmanlı dönemindeki bayram tebrik kartlarında Manastır‘dan Beyrut‘a, Selanik‘ten Harput‘a kadar birçok kentin görüntüsünü görmek mümkünken, bu alışkanlık cumhuriyet döneminde de sürmüştür.

 Kartpostal Göndermek: Kaybolan Bir İletişim Ritüeli:

Dünyayla birlikte Türkiye‘de de yaygınlaşan kartpostallar, yıllarca vazgeçilmez tebrik araçları olmuşlardır. Batı geleneklerinin benimsenmesiyle, bu fotoğraflı kartlar bir yandan yılbaşı, bayram ve doğum günleri gibi kutlamalara diğer yandan asker ocağından postalanan özlemlere aracılık etmişlerdir. Teknolojinin toplumu, insan ilişkilerini, gelenek görenekleri değişime uğrattığı gibi bu kartlar da önceleri siyah beyaz basılır ve ön yüzlerinde çeşitli tarih ve isimlere rastlanırken, daha sonraları teknolojinin gelişimine paralel olarak parlamış ve renklenmiştir. Yakın tarihe ışık tutması nedeniyle belgesel değer taşıyan, geçmişin izlerini bir fotoğraf karesinde saklayan, anıların en canlı tanıkları olarak karşımıza çıkan kartpostallar, günümüzde teknolojiye yenik düşerek, kaybolan değerlerimiz arasında yer almaya başlamıştır.

İletişim teknolojilerinin gelişmesi ve cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, bayramlar, yılbaşları ve kandiller gibi özel günlerde vatandaşlar birbirlerine tebrik kartları yerine çoğunlukla cep telefonu mesajı göndermeye başlamıştır. Turkcell‘den yapılan yazılı açıklamaya göre, Turkcell müşterileri, bayramın birinci günü sabah saatlerinde aynı anda saniyede 16 bin SMS göndererek, hem Turkcell tarihinde hem de Avrupa çapında bir rekor kırmıştır.

Bayramın birinci günü Turkcell müşterileri toplam 300 milyon kısa mesaj göndermiştir. Bu rakam o gün itibari ile Avrupa‘da açıklanmış en büyük rakam olurken, bayramın ilk günü kısa mesaj gönderen Turkcell müşterilerinin sayısı da 7 milyona ulaşmıştır. Bu rakam, normal bir günün yaklaşık 2 katına karşılık gelirken, SMS hizmetinden en çok faydalanan müşterinin, bayramın birinci günü 7 bin 382 adet kısa mesaj gönderdiği, yine bayramın birinci günü bin adedin üzerinde SMS gönderen Turkcell abonelerinin sayısının 807‘ye ulaştığı belirtilmiştir (www.radikal.com.tr, 15.09.2010). 15-19 Kasım 2010 tarihlerine denk gelen Kurban Bayramı‘nın arife ve bayram günlerinde ise Turkcell aboneleri bayramın ilk günü yaklaşık 340 milyon kısa mesaj göndererek SMS trafiğinde bir rekora imza atmış, arife ve bayram günlerinde gönderilen toplam mesaj sayısı ise 1 milyar 310 milyona ulaşmıştır (www.turkiyegazetesi.com, 23.11.2010).

İnternet ve cep telefonu kullanımının her geçen gün katlanarak artmasının, mektup ve kartpostalı unutturması, eskiden çok önemli bir gelenek olan bayram tebriği geleneğinin de ortadan kalkmaya yüz tutmasına neden olmuştur. Geleneğimizde bayram tebriklerinin çok önemli bir yeri olmasına rağmen hızla gelişen ve geliştikçe özünden birçok şey kaybeden bireyler, kendi geleneklerine de yabancılaşmaya başlamıştır. Eskiden bayramlarda birbirinden uzak olan akrabalar tebrik kartları ile bayramlaşırlarken, bugün bunun yerini elektronik ortamın getirdiği yeni iletişim araçları ve bu araçlar aracılığı ile gönderilen kalıplaşmış, aynı anda yüzlerce insana aynı mesajı iletebilen ifadeler/mesajlar yer almaya başlamıştır.

Konuyla ilgili olarak Konya Posta İşletmesi Başmüdürü Hakkı Altuntaş görüşlerini, tebrik kartları gönderiminde yoğunluğun her geçen yıl düştüğünü belirterek, ―Kurum ve kuruluşlar ile işyeri sahipleri dışında kalan vatandaş tebrik kartı göndermemeye başladı. Eskiden kart için oluşan kuyruklardan eser kalmadı‖ demiştir.

(http://www.milliyet.com.tr/2002/11/30/son/sontur10.html). Nitekim PTT yurtiçi ve yurtdışı posta kartı/tebrik kartı gönderi istatistiklerine (http://www.ptt.gov.tr/source.cms.docs/ptt.org.tr.ce/docs/istatistik/2009-istatistik.pdf) bakıldığında (Tablo 1 ve Tablo 2) 2000-2009 yılları arasındaki 10 yıllık süreçte bu düşüş çok daha net olarak görülmektedir:

 

Tablo 1. Yurtiçi gönderi istatistikleri tablosu

(Table 1. Table of domestic post statistics) YILLAR

POSTA KARTI

TEBRİK KARTI

TOPLAM

2000

6.219.000

128.451.000

134.760.000

2001

5.458.000

65.121.000

70.579.000

2002

3.600.000

49.459.000

53.059.000

2003

2.290.000

39.381.000

41.671.000

2004

2.045.000

41.130.000

43.175.000

2005

2.180.000

34.977.000

37.157.000

2006

1.240.000

23.950.000

25.190.000

2007

1.082.000

14.915.000

15.977.000

2008

837.000

9.337.000

10.174.000

2009

869.000

8.111.000

8.980.000

GENEL TOPLAM

440.722.000

 

 

 

Tablo 2. Yurtdışı gönderi istatistikleri tablosu

(Table 2. Table of abroad post statistics) YILLAR

POSTA KARTI

TEBRİK KARTI

TOPLAM

2000

10.052.000

14.857.000

24.909.000

2001

15.352.000

7.657.000

23.009.000

2002

12.938.000

6.227.000

19.165.000

2003

9.627.000

5.103.000

14.730.000

2004

10.520.000

4.690.000

15.210.000

2005

10.109.000

4.318.000

14.427.000

2006

6.612.000

2.426.000

9.038.000

2007

6.131.000

1.182.000

7.313.000

2008

6.077.000

819.000

6.896.000

2009

6.679.000

749.000

7.428.000

GENEL TOPLAM

142.125.000

 

 

Öte yandan Gaziantep‘te PTT Merkez Binası önünde 35 yıldır tebrik kartı ve zarfı satan Mehmet Ceber ise tebrik kartı satıcılığının kazanç kapısı olmaktan çıktığını söylemiş ve ―İşimiz 1990‘lı yıllarda azalmaya, 2000‘li yıllarda ise yok olmaya başladı. İnsanlar artık kalemle, zarfla uğraşmak istemiyor. Göndereceği mesaj bile bilgisayarında, cep telefonunda kayıtlı. Boş yere yazmakla uğraşmak yerine, saniyeler içinde mesajını gönderebiliyor. Tebrik kartlarını tercih edenler ise genellikle askerler ve gençler. Onlar da hayranı oldukları sanatçıların kartlarını alıp, defterlerine yapıştırıyorlar‖ şeklinde görüş belirtmiştir (http://www.milliyet.com.tr/2002/11/30/son/sontur10.html).

Bir iletişim aracı ve giderek kaybolmaya yüz tutmuş bir kutlama ritüeli olarak kartpostalın gelmiş olduğu bu durumun nedenlerini kartpostal firmalarının yöneticileri şu şekilde sıralamaktadırlar:

 Toplumun giderek geleneklerden kopmaya başlaması,

 Bayram ve yeni yıl dönemlerinde birçok ailenin tatile gidişiyle kartpostal gönderme alışkanlığından vazgeçmesi,

 Kartpostalın seçimi, yazımı ve gönderilmesinin emek, zaman ve para gerektiren bir uğraş olması;

 Kartpostal piyasasındaki rekabetin artması,

 Teknolojinin hızla yaygınlaşması, çok kısa sürede çok sayıda insan tarafından kullanılabiliyor olması;

 Web tabanlı teknolojilerin getirdiği yeniliklerden olan ‗e-kart‘ ya da ‗duvar kâğıdı‘ (wall paper) mesajlarının bireylere sınırlı bir emekle ve sıfır maliyetle kutlama yapma olanağı sunması;

 Cep telefonu operatörlerinin kısa mesaj (sms) gönderme olanağının daha kolay, emek gerektirmeyen ve aynı anda, aynı mesajı çok sayıda kişiye mesaj olarak gönderme olanağı sağlaması.

Yukarıda sayılan bilgilerin ışığında kartpostal ve e-kart/sms arasındaki farklar aşağıdaki Tablo 3‘de verilmiştir:

Tablo 3. Kartpostal ve e-kart/sms arasındaki farklar tablosu

(Table 3. Table of differance between postcards and e-card/sms) KARTPOSTAL

E-KART/SMS

Gelenekseldir.

Evrenseldir.

Toplumsal ve kültürel özellikler taşır.

Ulus/kültür ötesi özellikler taşır.

Koleksiyon yapılabilir özelliği vardır.

Koleksiyon yapılamaz.

Tarihi belge niteliği vardır.

Tarihi belge niteliği yoktur.

Kaynağa özgü kodlar içerir.

Kaynaktan bağımsız kodlar içerir.

Kaynağın özelliklerini yansıtır.

Kaynağın özelliklerini yansıtmaz.

Alıcıya özel mesaj taşır.

Çoklu mesaj taşır.

Duygusal etkileşim sağlar.

Duyguları sıradanlaştırır.

Alıcısı tek bir kişi/aile/kurumdur.

Aynı mesajı, aynı anda birden fazla kişiye taşır.

Somuttur.

Soyuttur.

Emek, zaman, para gerektirir.

Emek, zaman, para gereksinimi sınırlıdır.

Erişim hızı, mesajı taşıyan aracın hız ile doğru orantılıdır.

Erişim hızı, anındadır.

Özelliğini kaybetmiş bir iletişim ritüelidir.

Ritüelsel anlamından soyutlanmıştır.

Giderek yok olmaktadır.

Giderek daha fazla kişi tarafından tercih edilmektedir.

 

  1. SONUÇ VE ÖNERİLER (CONCLUSION AND RECOMENDATIONS)

Bu araştırmada da alan yazın (literatür) taraması yapılmış ve çeşitli kaynaklardan derlenen bilgiler ve görsel malzemeler derlenerek bir iletişim aracı olarak kartpostalın ortaya çıkışı, gelişim, yükseliş ve gerileme süreci ele alınmış, konunun önemli dönüm noktalarını gözden geçirilmiş ve derlenen bilgiler özetlenmeye çalışılmıştır. Yapılan literatür taraması ile konuyla doğrudan ilgili sınırlı sayıda yerli bir kaynağa ulaşılmıştır. Kartpostalın dünyada özellikle başlangıç, gelişim, yükseliş sürecine ilişkin yerli kaynak neredeyse bulunamamıştır. Bu nedenle söz konusu sürecin ortaya konulmasında yabancı kaynaklara bağımlı kalınmıştır. Bu aşamada doğrudan kartpostal ([İng.] post card; [Fr.] carte postale) kelimesi ile ilgili olan kaynaklar ön planda tutulmuştur. Alan yazın derlemesi sonucunda konuyla ilgili ana görüşler ortaya konmuş ve bu görüşlere dayanarak aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:

Türkiye‘de daha önce birkaç makale ve bir yüksek lisans tezi dışında bilimsel çalışmalara konu olmamış kartpostalların, basıldığı ve kullanıldığı döneme dair hatrı sayılır bilgiyi, kimi zaman kılık kıyafetlerde, kullanılan eşyalarda (nargile, takılar, kilimler, divanlar, çalgı aletleri, duruş, bakış, figürün fotoğraftaki konumu) kimi zaman mimari yapılarda, kimi zaman esnaf kartpostallarında, kimi zaman 19. ve 20. yüzyılın siyasal ve askeri olaylarında yer alan göstergelerin söz konusu dönemde basılmış kartpostallarda varlığını göstermekte ve o günlerden günümüze sayısız bilgi aktaran birer tarihsel belge önemi taşıdığı tespit edilmiştir.

Yapılan araştırmada dönemsel özellik taşıyan kartpostalların, bir yandan iletişim, tarih, sanat tarihi, oryantalizm gibi alanlardaki araştırmalar/araştırmacılar için sayısız malzeme sunmakta olduğu; öte yandan özellikle Osmanlı dönemine ait kartpostallarda cinsiyet, kültürel kimlik, inanç, meslek, mekân, mimari gibi sınıflama grubuna sahip kartpostalların başlı başına birer araştırma konusu niteliği taşıdığı görülmüştür. Ayrıca bu konularda daha önce çalışma(lar) yapılmamış olmasının, özgün çalışmalar ortaya koyabilmek amacını taşıyan araştırmacılar için bakir bir alan özelliği taşımakta olduğunun bilinmesinde de yarar vardır.

Özellikle 19. yüzyıl İstanbul‘unu konu alan kartpostalların kentin bütün mimari ihtişamını betimlediği görülmüştür. Öte yandan her panoramik kartpostalın kenti inşa eden iktidarın da fotoğrafı olma özelliğini taşımaktadır.

Kartpostallar görsel özellikleri ile birçok metnin açıklanmasına imkân tanırken, özellikle aynı dönemi konu alan farklı yazarların seyahatnameleriyle birebir örtüşmesi de ilginç noktalardan biri olarak karşımıza çıkmıştır. Dolayısı ile bu dönemde piyasaya sürülmüş olan her kartpostalın araştırmacılara siyaset, kültür, ekonomi, sanat, edebiyat tarihleri açısından da okunabilecek çok sayıda malzeme sunmakta olduğunu öne sürmek abartılı bir iddia olmayacaktır.

Dünyayla birlikte Türkiye‘de de yaygınlaşan kartpostallar, yıllarca vazgeçilmez tebrik araçları olmuşlardır. Batı geleneklerinin benimsenmesiyle, bu fotoğraflı kartlar bir yandan yılbaşı, bayram ve doğum günleri gibi kutlamalara diğer yandan asker ocağından postalanan özlemlere aracılık etmişlerdir.

Teknolojinin toplumu, insan ilişkilerini, gelenek görenekleri değişime uğrattığı gibi bu kartlar da önceleri siyah beyaz basılır ve ön yüzlerinde çeşitli tarih ve isimlere rastlanırken, daha sonraları teknolojinin gelişimine paralel olarak parlamış ve renklenmiştir.

Yakın tarihe ışık tutması nedeniyle belgesel değer taşıyan, geçmişin izlerini bir fotoğraf karesinde saklayan, anıların en canlı tanıkları olarak karşımıza çıkan kartpostallar, ne yazık ki günümüzde teknolojiye yenik düşerek, kaybolan değerlerimiz arasında yer almaya başlamıştır.

İnternet ve cep telefonu kullanımının her geçen gün katlanarak artmasının, mektup ve kartpostalı unutturması, eskiden çok önemli bir gelenek olan bayram tebriği geleneğinin de ortadan kalkmaya yüz tutmasına neden olmuştur.

Geleneğimizde bayram tebriklerinin çok önemli bir yeri olmasına rağmen hızla gelişen ve geliştikçe özünden birçok şey kaybeden bireyler, kendi geleneklerine de yabancılaşmaya başlamıştır. Eskiden bayramlarda birbirinden uzak olan akrabalar tebrik kartları ile bayramlaşırlarken, bugün bunun yerini elektronik ortamın getirdiği yeni iletişim araçları ve bu araçlar aracılığı ile gönderilen kalıplaşmış, aynı anda yüzlerce insana aynı mesajı iletebilen ifadeler/mesajlar kaplayamaya başlamıştır.

Uzun bayram tatilleri nedeniyle birçok ailenin tatile gidişiyle kartpostal gönderme alışkanlığından vazgeçmesi, kartpostalın seçimi, yazımı ve gönderilmesinin emek, zaman ve para gerektiren bir uğraş olması; cep telefonu operatörlerinin kısa mesaj (sms) gönderme olanağının daha kolay, emek gerektirmeyen ve aynı anda, aynı mesajı çok sayıda kişiye mesaj olarak gönderme olanağı sağlaması, hatta bu operatörlerin belli kampanyalar dâhilinde sınırsız sms imkânı sunmaları nedeni ile insanların kutlama mesajlarını sıfır maliyetle gönderme imkânına sahip olmaları kartpostal gönderme alışkanlığının ortadan kalkmaya başlamasının başka nedenleri arasında gösterilebilir.

Nitekim çalışma kapsamında PTT‘nin 200-2009 yılları arasındaki yurtiçi ve yurtdışı posta kartı/tebrik kartı gönderi istatistikleri incelendiğinde bayram/yılbaşı ve özel günlerde tebrik kartı gönderme alışkanlığının terk edilmeye başlayan bir davranış olduğu görülmüştür. Bir başka deyişle günümüzde insanlar daha çok sms, e-mail ve e-kart gibi teknolojinin sağladığı imkânlar ile kutlama mesajlarını iletirlerken, geleneksel yöntem olan kartpostal ile kutlama yapma eylemi daha çok kurum ve kuruluşlar ile işyeri sahipleri tarafından tercih edilmektedir.

Bugün bayram/yılbaşı gibi günlerde insanların birbirlerine kartpostal göndermek amacıyla çeşit çeşit kartlar arasından tercih yaptıkları meydan, postane önlerindeki tezgâhlar artık insanların belleklerinde ve anılarında yaşamaktadır. Çeşitli vakıf ve dernekler, kartpostal aracılığı ile kutlama yapmayı tercih eden kurum, kuruluş ve iş yeri sahiplerine hayır amaçlı olarak satın alabilecekleri kartpostallar sunmaktadır. Bu bağlamda örneğin, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), erozyonla mücadele için yürütülen ağaçlandırma, mera ve havza ıslahı ile ―10 milyar meşe‖ gibi projelere; Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) da, ―7 Ağaç Ormanları‖,―77 Metrekare Toprak Kurtaralım‖ ve ―7 Bölge 7 Kent‖ gibi projelere, Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) de, Türkiye‘de yetişen önemli ağaç türleri hakkında çeşitli bilgilerin bulunduğu toplumsal bilinç yaratma projesine, Anne ve Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) da erken çocukluk ve yetişkin eğitimi projesine, tüm dünyada çocuk haklarının gerçekleşmesi için mücadele veren UNICEF de çeşitli projelerine kaynak yaratmak amacıyla özel günler için kartlar da hazırlamakta ve satışa sunmaktadır. Dolayısı ile geçmişte bir iletişim ritüeli olarak kutlama yapmak amacıyla kartpostal satın alma/gönderme eyleminin bugün gerçek anlamından uzaklaştığını, bir ‗hayır/yardım işi‘ olma yolunda evrim geçirdiğini söylemek abartılı bir iddia olmayacaktır.

KAYNAKLAR (REFERANCES)

  1. Balcı, A., (2005). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntem, Teknik ve İlkeler, Ankara, PegemA Yayıncılık.
  2. Dinç, G., (2008). Kartpostallarla Balkan Savaşı (1912-1913), İstanbul, YKY.
  3. Duverger, M., (2006). Sosyal Bilimlere Giriş, (Çev.) Ünsal Oskay, İstanbul, Kırmızı Yayınları.
  4. Eken, A., (2010). ―Kartpostallar‖, İstanbul Ansiklopedisi, İstanbul, NTV Yayınları, ss. 560-563.
  5. Gökman, L., (2011). Manastır'ın Ortasında Var Bir Havuz: Kartpostallarla Bir Osmanlı Şehrinin Hikâyesi, İstanbul, Denizler Kitapevi.
  6. Işık, F., (2008). ――19. Yüzyılda Kartpostallarda Osmanlı Toplumu: Max Fruchtermann Kartpostalları‖, Ankara, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
  7. Karasar, N., (2005). Bilimsel Araştırma Yöntemi, Ankara, Nobel Yayın Dağıtım.
  8. Köker, O., (2005). 100 Yıl Önce Türkiye'de Ermeniler: Orlando Carlo Calumeno Koleksiyonu'ndan Kartpostallarla, İstanbul, Birzamanlar Yayıncılık.
  9. Kutlu, S., (2004). Didar-ı Hürriyet: Kartpostallarla İkinci Meşrutiyet, İstanbul, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
  10. Marshall, G., (2003). Sosyoloji Sözlüğü, Çev: Osman Akınhay, Derya Kömürcü, Ankara, Bilim ve Sanat Yayınları.
  11. Mazak, M., (2008). Kartpostallarda İstanbul - İstanbul with Postcards: Eyüp Bakırköy Beyoğlu Kâğıthane, İstanbul, İBB Yayınları.
  12. Kartpostallarda İstanbul - İstanbul with Postcards: Eminönü Fatih, İstanbul, İBB Yayınları (t.y.).
  13. Başgelen, N., (2010). Eski Kartpostallarda Şehir Güzeli İzmir, İstanbul, Arkeoloji ve Sanat Yayınları.
  14. Sandalcı, M., (2000). Max Fruchtermann Kartpostalları, İstanbul, Koçbank Yayınları.
  15. Ünlü, S., (2006). Yadigâr-ı Selanik: Kartpostallarda Evvel Zaman, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları.

ELEKTRONİK KAYNAKLAR (E-REFERANCES)

  1. http://www.abelard.org/france/dating_postcards.php
  2. http://www.emotionscards.com/museum/vals.html
  3. http://en.wikipedia.org/wiki/Postcard
  4. www.geocities.com/Heartland/Meadows/2487/pchistory.htm?200829
  5. http://www.historyofinformation.com/index.php?id=3319
  6. http://www.libanpostcard.com/postcard_history.html
  7. ―E-mail, Kartpostalı Tuş Etti‖, http://www.milliyet.com.tr/2002/11/30/son/sontur10.html
  8. "Card sharps", http://news.bbc.co.uk/1/hi/magazine/6043426.stm, (14.10.2006).
  9. http://www.obarsiv.com/dokumantasyon/fotvekart/kartpostallar.html
  10. www.postcard.co.uk/postcard_history.php
  11. ―The British Postal Museum&Archive—Rowland Hill‘s Postal Reforms‖, http://postalheritage.wordpress.com/2009/08/21/rowland-hill%E2%80%99s-postal-reforms/
  12. http://www.ptt.gov.tr/source.cms.docs/ptt.org.tr.ce/docs/istatistik/2009-istatistik.pdf
  13. ―Türkler bayramda sms rekoru kırdı‖, http://www.radikal.com.tr, (15.09.2010).
  14. ―Turkcell aboneleri bayramda 800 milyon dakika görüştü‖, http://www.turkiyegazetesi.com, (23.11.2010).
  15. http://www.squidoo.com/vintage-postcard-history
  16. http://www.tdk.gov.tr

 

Kaynak: https://dergipark.org.tr

 



Kapat