Sepetim (0) Toplam: 0,00TL

EPHEMERA’NIN TARİHİ

EPHEMERA’NIN TARİHİ

Bazılarına göre tarih iki bölümden oluşur: Bir yarısı tozlanmış kütüphane raflarındadır, diğer yarısı ise çöp kutularında. İlte bu ikinci bölümdeki, günlük yaşantımızın bu küçük, değersiz sayılan gelip geçici belgeleri, geçmiş nesillerin yaşantısını daha geniş ve daha geçerli açıklamalar getirecek kanıtlar sunmaktadır.

Kısa bir süre öncesine kadar tarihçiler resmi ve yarı resmi belgeler üzerinde duruyorlardı. Bugün ise çöpe atılan, değersizmiş gibi görünen, ama askında her biri günlük yaşama ışık tutan kâğıtlar tarihçilerin vazgeçilmez kaynakları arasına girmiştir. Bu resmi belgelerin dışında kalan tüm kâğıt belgelere bilimsel adıyla EPHEMERA adı verilmektedir.

Geçmişi yeniden oluştururken her şey elden geçirildiğine göre, bilinçli olarak saklananlar kadar, atılanlar da önem taşıyor. Ve ephemera koleksiyonculuğu yepyeni, çekici bir merak olarak hızlanıyor.

Aranızda bu terimi ilk kez duyanlar olabilir. Ama ephemera koleksiyonculuğu, ya da bir başka deyişle günlük yaşama ait küçük ve geçici belgeleri toplama merakı 1584 – 1654 yılları arasında yaşayan İngiliz tarih ve antikacı John Selden’e kadar uzuyor. Bu merakın son yıllarda büyük artış göstermesi yüzyılımızın iki büyük ephemeristi John Johnsın ve John Lewis’in çalışmaları sayesinde olmuştur.

EPHEMERA NEDİR?

Ephemera sözcüğü Yunanca epi (hakkında) ve hemera (gün) sözcüklerinin birleşmesinden doğmuştur. Sözlüklerde bu kelime (kısa ömürlü her hangi bir şey) ve zoolojide (kısa ömürlü böcekler sınıfı) anlamında kullanılmaktadır. Yine benzer bir kelime olan su sineği, (ephemerid) kısa ömürlü bir sinek olan su sineği (ephemeris) ise takvim anlamına gelmektedir. Ephemera ve benzeri kelimeler (ephemeridea, ephemerae, ephemeron, ephemerides vd.) hiçbir halk diline yerleşmemiştir. Bugün kullanılan anlamda ephemera sözcüğü ilk kez Dr.Johnson’ın 1571 yılında yazdığı The Ramler eserinde yer alır. (Bu bir günün sayfaları, öğrenmenin ephemeraları…) şeklinde cümlede (bir günün sayfaları) günlük gazeteler için kullanılmıştır.

Dünyada ephemera dernekleri ise bu sözcüğü (günlük yaşamın gelip geçici küçük belgeleri) olarak tanımlar ve bu tanıma kitap olmayan, daha çok kağıttan yapılmış ve kısa süreli kullanım için imal edilmiş her türlü belgeyi dahil eder.

Diğer deyimle kitap, para, pul ve tablonun dışındaki her türlü kâğıt belge ephemeranın kapsamına girmektedir.

Gelmiş geçmiş en eski el yazması ephemera MÖ: 300 yılına ait papirüstür. İlgiltere’de bulunan MS: 100 yılına ait Roma döneminden kalma ephemeralar arasında ise savaş kayıtlarından inşaat faturalarına, ayakkabı imalatçılarının notlarından doğumgünü davetiyelerine ve bir askerin ailesine yazdığı mektuba kadar birçok belge yer almaktadır. Eğhemeranın gelişmesi papirüs ve ona rakip olarak bulunan parşömenden sonra olmuştur.

Dünyanın en büyük ve en ünlü ephemera koleksiyonu ise Bodleian Kütüphanesi’nde bulunan John Johnson’ın koleksiyonudur. Bu koleksiyonda taç giyme davetiyesinden, sokaklarda satılan şarkı sözlerine dek her bir şey bulunmaktadır. Johnson bunları (müzelerin kabul etmeyeceği her bir kağıt parçası) olarak tanımlamaktadır.

Ephemeranın tanımını yapıp sınırlarını çizmek çok uzun sürmüştür. Günümüzde bile bunun tartışmaları yapılmaktadır. Genel bir kabule göre ephemeranın tanımı şöyledir.

  1. Kâğıttan yapılmış. El yazması ya da baskı olan her bir şey.
  2. Genellikle iki boyutlu kâğıtlar. Ama ilaç kutusu ve sigara kutuları gibi üç boyutlu da olabilir.
  3. Gelip geçici. Kısa bir süre kullanım için üretilmiş olanlar. Ama ferman, berat gibi kıymetli kâğıtlar da olabilir.
  4. Kitap değil. Ama kapağı, reklamı ya da 32 sayfadan az olan risaleler de ephemera kapsamına görmektedir.

Ephemeristlerin hepsi ephemera koleksiyoncusu değildir. Bazıları belgelerin varlıklarının ve değerlerini fark ederek başkalarına önerirler. Bazen bireylerin ya da kurumların koleksiyonlarını araştırma için kullanırlar. Bazıları da bunun ticaretiyle uğraşırlar.

Tipik bir ephemera koleksiyoncusu için çok zengin ve nüfuslu bir işadamı tanımı yapmak çok yanlıştır. Hiç para harcamadan da ephemera koleksiyonu yapılabilir. Örneğin boş sigara, kibrit kutuları, etiketler, biletler gibi. Gerçek bir efphemerist en görkemli belgeden, en küçük gözden çıkarılmış en değersiz belgeye bilinçli olarak toplayan bir kişidir. Her parçaya olan ilgisi değişmez. Ephemeristler koleksiyonlarını genellikle kategoriler (biletleri faturalar, kartpostallar, kartvizitler vd.) ve temalar (sinema, uçak, deniz, askerlik, sağlık vd.) üzerine kurarlar. Önemli olan tarihsel evrimi, değişim – dönüşümü yakalamaktır.

Bilinen en eski ephemerist Samuel Pepy’tir ( 1633- 1703 ). Günlük yazarı olan Pepy’in en büyük koleksiyonu sokak edebiyatının örnekleridir. Jean Carvin tarafından 1688 yılında yapılan portresi, 1980’lerin ortasında İngiltere Ephemera Derneği’nin amblemi olmuştur.

Aynı yüzyılda yaşayan bir başka ephemerist (halk türkülerinin kurtarıcı) olarak tanımlanan John Bagford’dur (1650-1716). Bu kişinin uzmanlık dalı ise kitap kapaklarıdır. Bu kapaklara sahip olabilmek için kitapları parçalaması yüzünden de (kitap katili) olarak bilinmektedir.

Amerikanın en büyük ephemerisyi 1749-1831 yılları arasında yaşayan Isaiah Thomas’tır. Bu kişi aynı zamanda Amerika antikacılar derneği’nin de kurucusudur. Bu kişinin koleksiyonunda 2 milyona yakın gazete bulunmaktadır.

Dünya müzeleri tarafından ilk ciddiye alınan ephemerist ise Jefferson Burdick’tir. Okul yıllarında sigara ve sakız kâğıtları toplayarak işe başlayan Burdick kısa bir süre sonra kâğıtla ilgili her bir şeyi toplamış, milyonlara varan görkemli bir koleksiyonun sahibi olmuştur. Tüm kolkesiyonunu sağlık nedenlerinden ötürü New-York’taki Metropolitan Müzesi’ne armağan etmiştir. Bu koleksiyon halen müzenin baskı bölümünde sergilenmektedir.

Burçak Evren

Ephemera Derneği Yayınları No: 3

Ephemera Derneği Kurucularından Celal Yıldırım Bey'in Arşivinden.

 



Kapat